Doğum sonrası – Doğum
Sarah, 31 yaşında | İlk bebek | Acil sezaryen doğum
Hamileliğim iyi geçmişti, herhangi bir komplikasyon da olmadı. Kendimi harika hissediyordum, insanlar hamileliğim süresince “parladığımı” söylüyordu. Bazen kendimi yorgun hissetsem de doğuma kadar aktif kalabilmiştim. Ebeler (Doktorum) hemoglobin düzeyimi kontrol etmişti. Hamileliğin başında hemoglobin düzeylerim düşmüştü ama hiçbir zaman anemik olmamıştım. Her şey gayet iyi gidiyordu ve doğum konusunda da kendime güveniyordum ama insan neler olabileceğini bilmiyor. Sezaryen doğum yapmak istemiyordum ancak bir karar vermek gerektiğinde en iyi yöntemi seçmeniz gerekiyor, o aşamada durum artık benim kontrolümün dışındaydı.
Hamileliğim boyunca kendimi iyi hissettiğim için doğumdan sonra hemen kendime geleceğimi, yine kendimi iyi hissedeceğimi düşünmüştüm. Ama kendimi sürekli çok yorgun ve huysuz hissediyordum. Dinlenebilmem için bebekle mümkün olduğunca kocam ilgileniyordu ama ben yine de yeterince uyuyamıyordum. Doğum öncesi derslerde “annelik hüznü” durumundan bahsetmişlerdi. Benim durumumun da böyle olduğunu, geçeceğini düşünmüştüm. Bebek yeni doğduğunda öğrenilmesi gereken çok şey vardı ama benim başım dönüyordu. Hiçbir şeyi aklımda tutamıyordum. Sürekli emzirmek ve uykusuzluk da çok bunaltıcıydı. Uzun dönemde bununla nasıl baş edeceğim konusunda endişeleniyordum, bir şekilde farklı bir insana dönüşmüştüm.
Kendimi nasıl hissettiğimi ebeme (doktoruma) anlattım. Doğum öncesi ve sezaryen sırasındaki kan kaybı nedeniyle anemik olabileceğimi söyledi. Hemoglobin ve demir değerlerimle ilgili birkaç kan testi yaptılar, şu anda demir eksikliği anemisi tedavisi görüyorum. Demir oranı yüksek, besleyici yiyecekler tüketmek için yediklerime de dikkat ediyorum. Artık sis perdesinin kalktığını hissediyorum. Muhteşem bebeğimle geçirdiğim zamanın keyfini çıkarmaya başlayabilirim.