Scroll Top

Soğuğa Karşı İntolerans

Demir eksikliğinin semptomlarından biri de, soğuğa karşı intoleranstır. El ve ayaklarda üşüme, vücutta orantısız üşüme, kolayca üşüme veya ısınamamak olarak da tanımlanabilecek semptom, vücudun ısı üretim mekanizmasının doğru çalışmadığını anlatır.

İnsanlar ve memeliler homeotermiktir ve çeşitli dış etkenlere karşı sabit bir vücut sıcaklığını koruyabilirler. Ortalama insan vücut ısısı 36.7 santigrat derecedir. Isı en düşük sabah, en yüksek ise akşam üstü görülür. 36-37 arasında normal kabul edilen vücut ısısı, bireysel farklılıklara örneğin günün saatine, uyku evresine veya kadınlarda yumurtlama döngüsüne bağlı olarak değişebilir. Vücut ısısının düzenlenmesinden, öncelikle besinlerden alınan enerjinin ATP’ye dönüşmesi ve mitokondride glikoz gibi biyokimyasal reaksiyonlar sorumludur.

Örneğin glikozdan enerji üretilirken, glikozdaki mevcut enerjinin yüzde 40’ı ATP’ye, yüzde 60’ı ısıya dönüşür. Isı üretiminden sorumlu olan destekleyiciler, tiroid hormonları, insülin, egzersiz sırasında da yükselen adrenal katekolaminler ve epinefrin, norepinefrin gibi hormonlardır. Vücudun ısı mekanizmasını etkileyen çok çeşitli faktörler vardır ve sabit bir vücut ısısını korumak için ortaya çıkan ısı üretim mekanizmaları ile ısı kaybı mekanizmaları arasındaki dengeye “termoregülasyon” denir. Termoregülasyonun merkezi ise hipotalamustadır.

Bizim basitçe “üşüyorum” diye ifade ettiğimiz durumun arkasında, her bir parçası birbirine bağlı olarak çalışan bir sistem bulunuyor. Vücudumuz da tıpkı doğada olduğu gibi mevsimsel sıcaklık değişimlerine uyum sağlıyor. Bireysel farklılıklar da tam da bu uyum sürecinde devreye girmektedir. Örneğin aynı sıcaklık derecesine sahip bir ortamda, yakınınızdaki kişilere kıyasla daha fazla üşümekten veya ısınamadığınızdan şikayetçiyseniz, el ve ayaklarda fazla üşüme, vücudun çeşitli bölgelerinde orantısız bölgesel üşümeler farkediyorsanız, bu bir demir eksikliği belirtisi olabilir. Yapılan araştırmalar, aneminin, demir eksikliği bulunan bireylerin sıcaklığı düzenleme yetersizliğinin merkezi bir bileşeni olduğu sonucuna varmıştır. Demir eksikliği, hem ısı üretimi hem de ısı kaybı düzeyini etkilemektedir. Demir eksikliğinde ısı üretim mekanizması, zayıf tiroid fonksiyonu ile bağlantılıdır ve ısı kaybı ise dokuların oksijen talebine bağlıdır.¹

Demir eksikliği halk arasında kansızlık olarak da bilinen, oksijen taşımakla görevli hemoglobin molekülünün miktarındaki azalmadır. Hemoglobin üretimi için demire ihtiyaç duyulur ve demir eksikliği nedeniyle hemoglobin üretimi azaldığında anemi ortaya çıkar. Soğuğa karşı intoleransın demir eksikliği ile birlikte, tiroid hormonlarının dengesizliği, diyabet ve kardiyovasküler sistem hastalıkları ile de ilgisi olabilir. Demir depolarının azalması da yukarıdaki hastalıkların bir sonucu da olabilir. Bu nedenle önce, demir eksikliğinin altında yatan sebep araştırılır. Olasılıkların değerlendirilmesi sonucu doktorunuzun önerileri doğrultusunda farklı formlardaki demir takviyeleri uygulanabilir.

¹Brigham D, Beard J. Iron and thermoregulation: a review.